Arapgir mutfağı, tarih boyunca farklı medeniyetlerin izlerini taşımış Anadolu’nun en özgün gastronomik duraklarından biridir.
İpek Yolu’nun bu topraklardan geçmesi, Ermeni, Osmanlı ve Türkmen mutfak kültürlerinin harmanlanmasını sağlamış; bu da Arapgir sofralarına hem çeşitlilik hem derinlik kazandırmıştır.
Bugün Arapgir’e gelen ziyaretçiler sadece tarihi konakları gezmiyor, aynı zamanda taş fırınlarda pişen ekmeklerin kokusunu, tandırın közünde kızaran etlerin lezzetini ve mor reyhanın serin aromasıyla yoğrulmuş sofraları da deneyimliyor.
Arapgir Tandır Kebabı — Asırlık Bir Lezzet Geleneği

Arapgir mutfağının baş tacı olan tandır kebabı, sabır ve ustalık gerektiren bir yemektir.
Geleneksel olarak özel tandırlarda, meşe odunuyla saatlerce pişirilir. Et, kendi yağıyla ağır ağır pişerken dışı nar gibi kızarır, içi lokum gibi yumuşar. Bu yöntem, etin doğal tadını korurken yoğun bir aroma kazandırır.
Eskiden düğünlerde, bayramlarda veya özel misafirler geldiğinde yapılan bu kebap, günümüzde de Arapgir’in tanıtım yüzlerinden biri hâline gelmiştir.
Yerel ustalar “her tandırın bir kokusu vardır” der; çünkü kullanılan odun, tandırın toprağı ve ustanın yöntemi sonucu her evde lezzet tonu değişir.
📌 Lezzet önerisi: Arapgir tandır kebabını, yanında ev yapımı reyhan şerbeti ve taze köy ekmeğiyle denemek en otantik deneyimi sunar.
Mor Reyhan — Arapgir’in Kokusuyla Meşhur Simgesi

Mor reyhan, Arapgir’in sadece bir bitkisi değil; aynı zamanda kültürel kimliğinin bir parçasıdır.
Yaz aylarında vadiler mor renge bürünür, rüzgarla birlikte reyhan kokusu bütün ilçeyi sarar. Bu bitki hem yemeklerde aroma olarak, hem de çay, şerbet ve reçel yapımında kullanılır.
Arapgir Mor Reyhanı, coğrafi işaret tesciline sahip nadir bitkilerden biridir.
İlçede her yıl düzenlenen Mor Reyhan Festivali, bu eşsiz bitkinin üretimini, kokusunu ve rengini kutlamak için yapılır.
🌸 Bilgi notu: Arapgir mor reyhan şerbeti, antioksidan özelliğiyle bilinir; özellikle yaz aylarında serinletici bir içecek olarak tüketilir.
Dut Pekmezi ve Geleneksel Tatlılar
Arapgir’in iklimi, dut ağaçlarının en verimli şekilde yetişmesine olanak tanır. Bu nedenle ilçede pekmez yapımı köklü bir gelenektir.
Haziran ayında toplanan beyaz dutlar, bakır kazanlarda uzun saatler boyunca kaynatılarak koyu kıvamlı pekmeze dönüştürülür.
Hiçbir katkı maddesi kullanılmadan yapılan bu ürün, enerji kaynağı olarak kış aylarında sofralardan eksik edilmez.
Dut pekmezi dışında kayısı reçeli, gül reçeli ve reyhan reçeli gibi tatlılar da Arapgir mutfağının doğal tatlı alternatiflerindendir.
🍯 Tüyo: Arapgir’de üretilen pekmez ve reçelleri, “yerel üretici pazarı”ndan veya doğrudan köy üreticilerinden temin etmek mümkündür.
Köy Tereyağı ve Yöresel Kahvaltı Kültürü
Arapgir’de sabah kahvaltısı başlı başına bir kültürdür.
Taş fırından yeni çıkmış ekmek, köy tereyağı, yöresel peynir, bal ve dut pekmezi ile kurulan sofralar sade ama doyurucudur.
Köylerde üretilen tereyağı, çoğunlukla geleneksel yayık yöntemiyle hazırlanır. Bu da tereyağına yoğun bir aroma ve sarımsı doğal renk verir.
Kahvaltı sofralarında genellikle “süzme yoğurtlu çökelek”, “biberli lor”, “mor reyhanlı zeytin” gibi yöreye has küçük lezzetler de bulunur.
🧺 Deneyim önerisi: Arapgir merkezdeki eski konaklardan bazılarında geleneksel kahvaltı sunumları yapılıyor — bu deneyim hem görsel hem lezzet olarak zengin.
Arapgir Ekmek Kültürü — Taş Fırından Gelen Lezzet
Arapgir’in taş fırın geleneği, yüz yılı aşkın bir geçmişe sahiptir.
Taş değirmenlerde öğütülen buğday unuyla yapılan ekmekler, taş fırınlarda odun ateşiyle pişirilir.
Bu yöntem, ekmeğe hem dayanıklılık hem de eşsiz bir tat kazandırır.
Bazı köylerde hâlâ mahalle fırınları aktif kullanılır; haftada bir gün toplu pişirme yapılır.
🥖 Not: Arapgir taş fırın ekmeği, düşük gluten oranı ve uzun fermantasyon süresi sayesinde daha sağlıklı bir alternatiftir.
Mevsimlik Lezzetler ve Köy Pazarları
Arapgir mutfağı, doğayla uyum içinde yaşayan bir topluluğun izlerini taşır.
İlkbaharda taze otlar (semizotu, madımak, kuşekmeği) sofralara gelir. Yazın domates, biber, reyhan kurutulur; kışa hazırlık yapılır.
Sonbaharda ise pestil, cevizli sucuk, tarhana ve erişte hazırlıkları başlar.
Bu dönemde Arapgir köy pazarlarında hem bu ürünleri hem de el yapımı sabun, baharat ve reçelleri bulmak mümkündür.
Pazarın atmosferi, hem alışveriş hem fotoğraf açısından oldukça zengindir.
Arapgir Sofrasının Felsefesi: “Az ama Öz”
Arapgir mutfağı gösterişli tabaklardan ziyade doğallığı, emeği ve malzemenin özünü ön plana çıkarır.
Birçok yemek tarifi kuşaktan kuşağa aktarılır; ölçüler “göz kararı”dır.
Yani burada mutfak bir üretim değil, bir kültür aktarımı aracıdır.
Bir Arapgirli için yemek, sadece karın doyurmak değil; geçmişle, toprakla ve aileyle kurulan bir bağdır.
Bu yüzden her tabakta biraz tarih, biraz doğa ve çokça samimiyet bulunur.


